Genel Bakış :
Suriye Türkmen toplumunun sosyolojik yapısı, tarihsel kökenleri, demografik özellikleri, toplumsal yapıları ve kültürel kimlikleriyle şekillenmiştir. Türkmen toplumu, tarımsal köklerinden modernleşme ve sanayileşme süreçlerine geçiş yaparken, çeşitli etnik ve dini gruplarla etkileşim içinde olmuş, bu da sosyolojik yapılarına yansımıştır.
Suriye Türkmenleri, tarih boyunca Suriye'nin çeşitli bölgelerine dağılmış ve farklı etnik ve dini gruplar arasında tampon bölgelerde yaşamışlardır. Bu durum, onların toplumsal yapıları, kültürleri ve sosyolojik dinamikleri üzerinde önemli etkiler yaratmıştır.
Suriye Türkmenlerinin, Hristiyan, Dürzi, Nusayri, Kürt ve Arap toplulukları arasında tampon bölgelerde yaşamaları, onların kültürel zenginliğini ve toplumsal dayanışma becerilerini artırmıştır. Farklı etnik ve dini gruplarla sürekli etkileşim içinde olmaları, onların çok kültürlü ve çok dilli bir yaşam tarzı geliştirmelerine olanak sağlamıştır. Bu süreçte, Türkmenler kendi kimliklerini ve kültürel pratiklerini korurken, aynı zamanda diğer gruplarla barışçıl ve uyumlu ilişkiler kurmayı başarmışlardır. Toplumsal yapılarını ve ekonomik faaliyetlerini bu çeşitlilik içinde geliştirerek, zorlu sosyal ve siyasal dinamiklere adapte olma becerilerini artırmışlardır.
Suriye Türkmenlerinin sosyolojik yapısı, tarihsel kökenleri, yerleşim alanları, toplumsal ve aile yapıları, ekonomik faaliyetleri, eğitim seviyeleri ve sosyal-kültürel etkileşimleriyle şekillenmiştir.
Modernleşme ve göç süreçleri, Türkmen toplumunda önemli değişikliklere yol açmış, ancak bu toplum, kimliğini koruma ve kültürel değerlerini yaşatma konusunda önemli adımlar atmıştır. Türkmenlerin sosyolojik yapısı hem geleneksel değerlerin hem de modern dünyanın gereksinimlerinin bir arada yaşandığı dinamik bir yapıya sahiptir.
Suriye Türkmenlerinin, çevrelerindeki farklı etnik ve dini gruplarla olan etkileşimleri, onların kültürel yapıları ve asimilasyon süreçleri üzerinde önemli etkiler yaratmıştır. Bu etkileşimler, Türkmenlerin kimliklerini koruma çabaları ile diğer gruplardan etkilenme süreçlerini birlikte şekillendirmiştir.
Toplumsal Yapı ve Dayanışma, Türkmenlerin farklı gruplar arasında yaşaması, onların toplumsal yapılarını ve dayanışma ağlarını da etkilemiştir. Farklı süreç ve nedenlerle büyük şehirlere göç eden Türkmenler kültürlerini ve kimliklerini korumak ve yaşatmak için Şam, Humus, Lazkiye, Hama ve Halep gibi şehirlerde Türkmen mahalleri kurmuş ve yerleşmişlerdir.
Kolektif Kimlik, Türkmenler, farklı gruplar arasında yaşamalarına rağmen, kendi kimliklerini ve toplumsal yapılarını koruma konusunda güçlü bir dayanışma sergilemişlerdir. Akrabalık bağları ve hemşerilik ilişkileri, toplumsal dayanışmayı pekiştirmiştir.
Tampon Bölge Rolü, Türkmenler, farklı gruplar arasında tampon bölge oluşturarak, Tarih boyunca zaman zaman bu gruplar arasında oluşan toplumsal ve siyasi gerginlik süreçlerinde arabuluculuk rolü üstlenerek Suriye toplumun bütünlüğünü, Barış ve istikrarın tesisinde önemli rol üstlenmişlerdir. Bu, onların toplumsal uyum ve barışçıl bir yaşam sürdürme becerilerini geliştirmiştir.
Bu etkileri detaylı bir şekilde incelemek gerekirse, şu başlıklarda özetleyebiliriz:
Çok Kültürlü Yaşam ve Kültürel Zenginleşme Sahip Türkmen Toplumu
Türkmenler, Suriye'de Hristiyan, Dürzi, Nusayri, Kürt ve Arap topluluklarıyla iç içe yaşamaktadır. Bu durum, onların kültürel etkileşimlerini artırmış ve kültürel zenginleşmeye yol açmıştır Günlük Yaşam ve Sosyal İlişkiler Farklı gruplarla komşu olarak yaşayan Türkmenler, bu grupların günlük yaşam pratikleri ve sosyal normlarıyla sürekli etkileşim halindedir. Bu etkileşimler, Türkmenlerin kendi geleneksel pratiklerine ek olarak yeni alışkanlıklar ve davranış biçimleri geliştirmelerine neden olmuş. Dil ve İletişim alanında yansıyan bu etkileşmeler Arapça ve Kürtçe ve Ermenice gibi dilleri öğrenmek zorunda kalmalarına neden olmuştur. Bu çok dillilik, onların iletişim becerilerini ve toplumsal uyum kapasitelerini artırmıştır. Aynı zamanda, Türkçeyi de korumak zor ve bazen imkânsız hale getirmiştir.
Kültürel ve Dini Ritüeller Kültürel etkileşim, Türkmenlerin dini ve kültürel ritüellerinde de belirgin değişikliklere yol açmıştır. Türkmenler, İslami kültürünü, yaşamını, bayramları ve diğer dini ritüelleri çevrelerindeki diğer Müslüman gruplarla birlikte kutlarken, Hristiyan, Dürzi ve Kürt komşularının dini ve Kültür bayramlarına ve kutlamalarına da saygı göstermiş ve bazen katılım sağlamışlardır. Bu durum, karşılıklı kültürel anlayış ve hoşgörünün gelişmesine yardımcı olmuştur, aslında bir başka bakışla Türkmenlerin yaşadıkları bölge ve coğrafiyi farklıklar toplum içinde çok çeşitli kültür etnik ve din yapılarıyla iletişim ve etkileşim becerilerin artırmakla birlikte Suriye toplumunun bütünlüğünü ve toplumsal barışın sağlayıcı topluluk haline getirmiştir.
Türkmenler çokkültürlü toplum olma ve farklı bölgelerde yaşama nedeniyle Evlilik ve Aile Gelenekleri Farklı etnik gruplarla evlilikler, kültürel alışverişi artırmış ve bazı geleneklerin değişmesine neden olmuştur. Bu tür evlilikler, kültürel harmanlanmayı ve toplumsal bütünleşmeyi teşvik ederken, Türkmen kültüründe zamanla zayıflatıp Kültürel yozlaşmasına neden olan faktörlerden biridir.
Giyim ve Yemek Kültürü Türkmenlerin giyim ve yemek kültürleri de çevrelerindeki gruplardan etkilenmiştir. Türkmenler, kendi geleneksel kıyafetlerini korumakla birlikte, çevrelerindeki grupların giyim tarzlarından da etkilenmişlerdir. Bu, özellikle şehirlerde ve karma topluluklarda daha belirgin hale gelmiştir.
Farklı etnik ve dini gruplarla iç içe yaşayan Türkmenler, yemek kültürlerinde de bu etkileşimin izlerini taşımaktadır. Arap mutfağı, Kürt mutfağı gibi farklı mutfak kültürlerinden etkilenmiş ve kendi mutfaklarına yeni lezzetler eklemişlerdir.
Arapça Dil Eğitimi gören Türkmenler, kendi dillerinde eğitim almaktan mahrum kılındıklarından dolayı dilsel ve kültürel kimliklerini korumada zorlanmaları, Arapça eğitim, Türkmenlerin Arap kültürü ve değerleriyle daha fazla iç içe olmalarına yol açmıştır.
Türkmenler Arapça dil eğitim zorunluğu kültürel etkileşim süreçlerinde asimilasyon baskılarıyla karşılaşmışlardır. Ancak, kimliklerini ve dillerini toplum içinde küme ve kümelenme aracıyla koruma altına almaya çalışmışlardır. Özelikle şehirlerde yaşayan Türkmenler ezici devlet politikaları ve Arap milliyetçiliği üzerine kurulu baskıcı uygulamalar nedeniyle daha hızlı asimilasyona uğramışlardır.
Bu bağlamda etnik ve kültürel kimliklerini korumak için toplum kendiliğinden çeşitli stratejiler geliştirerek, bu stratejiler arasında dilin korunması, kültürel etkinliklerin düzenlenmesi ve toplumsal dayanışma ağlarının güçlendirilmesi yer almaktadır.
Savaş Sosyolojisi
Suriye Türkmen toplumu, Suriye devrimi süresince önemli değişimlere uğrattı. Savaş nedeniyle Türkmenler Suriye içinde kuzeye doğru ve diğer ülkelere zorunlu göç etmiştir, Türkiye başta olmak üzere çeşitli ülkelere göç etmek zorunda kalan Türkmenler bu göç hareketleri, Türkmen toplumunun demografik yapısını değiştirdi ve diaspora topluluklarının oluşmasına neden oldu. Göç, aynı zamanda Türkmenlerin uluslararası kamuoyunda seslerini duyurma çabalarını da artırdı. Türkmenler, başlangıçta Esad rejiminin baskıcı politikaları altında marjinalize edilmiş bir toplumdu. Devrimin başlamasıyla birlikte Türkmenler, farklı muhalif gruplara katılarak Esad rejimine karşı aktif bir rol almaya başladılar. Bu süreç, Türkmen toplumunun siyasi bilinç ve katılım düzeyinde önemli bir artışa neden oldu. Türkmen toplumu aynı zamanda devrimin uzun sürmesi ve toplumun ağır yara almasıyla etnik kimliği daha belirgin hale geldi. Türkmenler, kendi kültürel ve etnik kimliklerini koruma ve tanıtma konusunda daha fazla çaba gösterdi. Bu durum, Türkmen dilinin ve kültürel değerlerinin yeniden canlanmasına katkıda bulundu.
Suriye Türkmenleri, savaşın getirdiği zorluklar ve mücadeleler karşısında toplumsal kimliklerini ve birliklerini koruma konusunda yüksek bir farkındalığa sahiptir. Türkmenler hem etnik hem de dini kimliklerini koruyarak ve geliştirerek, Suriye'deki siyasi ve toplumsal süreçlerde aktif rol almaya devam etmektedirler.
Bu çeşitlilik, Türkmenlerin homojen bir topluluk olmaktan ziyade, farklı ideolojik ve sosyolojik eğilimleri barındıran dinamik bir topluluk olduğunu gösterir. Bu durum, onların Suriye'nin geleceğinde de önemli bir aktör olmalarını sağlayabilir.
Türkmenler, Selçuklu ve Osmanlı İmparatorlukları dönemlerinde Suriye'ye göç eden Türk boylarının torunlarıdır. Bu tarihsel kökenler, onların kültürel ve sosyolojik kimliklerini şekillendirmiştir. Suriye Türkmen toplumunun sosyolojik yapısı, tarihsel kökenleri, demografik özellikleri, toplumsal yapıları ve kültürel kimlikleriyle şekillenmiştir. Türkmen toplumu, tarımsal köklerinden modernleşme ve sanayileşme süreçlerine geçiş yaparken, çeşitli etnik ve dini gruplarla etkileşim içinde olmuş, bu da sosyolojik yapılarına yansımıştır.
Geleneksel olarak geniş aile yapısına sahip olan Türkmenler, aile üyeleri arasında güçlü bağlar ve dayanışma göstermektedir. Aile, çocukların yetiştirilmesi, ekonomik iş birliği ve sosyal destek için önemli bir yapı taşını oluşturmaktadır. Savaş sonrası toplumun uğradığı savaş sosyolojisi ve ekonomik sıkıntılar Türkmen toplumunda doğuma oranları düşüklük yaşanmakta, Genel olarak hane fert sayısı 7 ile 10 iken mevcut durumda bu 4 ile 3 kader gerilemiştir, Göç ve zorunlu yerinden edilme politikadan dolayı da Türkmen bölgelerin nüfusu yüzde 40 ile 30 arasına gerilemiştir.
Toplumsal Roller, Aile içinde, cinsiyet ve yaşa dayalı olarak belirgin toplumsal roller bulunmaktadır. Erkekler genellikle dış işleri (tarım, ticaret vb.) ile ilgilenirken, kadınlar ev işleri ve çocuk bakımı gibi görevleri üstlenmektedir. Ancak modernleşme süreciyle birlikte bu roller esnekleşmeye başlamış ve kadınlar ev dışı iş gücüne yönelmeye başlamıştır.
Eğitim, Türkmen toplumunda önemli bir sosyal faktördür ve kültürel kimliğin korunması ve aktarılması açısından kritik bir rol oynamaktadır. Eğitim Seviyesi, Geleneksel olarak Türkmen toplumu, temel eğitim seviyesinde kalmış olmakla birlikte, modernleşme ile birlikte eğitim seviyelerinde artış görülmüştür. Türkiye ve Avrupa’ya göç eden Türkmenlerin eğitim seviyeleri yükselmiş ve üniversite mezunu olan ve yüksek lisans mezunlarında da Türkmen sayısı artmıştır.
Göç ve Savaş Türkmen tolumunum derinden etkileyerek Sanayileşme, Ekonomik Modernleşme ve Eğitim seviyesinin artması gibi avantajlara neden olsa da Toplumun geçiş sürecinde Kültürel kimliğin korunması, Demografik değişimi, Barınma, Siyasallaşmak, Geri dönüşü sağlamak ve yeniden imar gibi zorluklarla yüzleşmek zorunda kalmıştır.
Suriye’de değişen toplumsal kimlikler Göç ve Savaşla birlikte toplumun yeniden şekillenmesine, Bölgesel, Etnik ve Aşiret kimliklerin milli kimliğin önüne geçerek toplumun çatışma ve kırılgan faktörleri olmuştur, Aşiret yapıların tekrar Türkmen toplumuna yayılması ve teşvik edilmesi Türkmen toplumunun gerilmesine, zayıflamasına ve bölgesel farklıklara birleşerek Türkmen toplumunun gelişme modernleşme sürecine ve Siyasi birliğine büyük zarar verdiğini gözlenmiştir.
Türkmen toplumu 1916’dan bu yana en kritik dönemi yaşamakla birlikte Suriye'de Türkmen varlığının devam etmesi Türkmen siyasi temsilinin etkin hale gelmesi ve Türkiye’nin siyasi desteğine bağlıdır.